(1801-1825)
II. KATERİNA |
1.ALEKSANDR |
Aleksandr döneminde 1802 yılında Senato’nun
hakları ve görevleri yeniden düzenlenme yoluna gidilmiş ve 1810 yılında da
‘’Devlet Konsülü’nün kuruluşu idi. İlk kanuna göre Senato sadece Çara karşı
sorumluydu ve Senato’nun almış olduğu karar veya kararlara sadece Çar
karışabiliyordu. Senato Kararları oy çokluğuyla alabilirdi. Devlet Konsülün de
ise hükümetin yasama ile ilgili birim ya da kurumları çatısında toplamıştır.4
Konsül’ün Çarın onayı olmadan hiçbir kanun ilan etme hakkı yoktur. Bu karardan dolayı daha çok danışma meclisi niteliğindeydi.
Bu dönemde eğitim ve
ekonomik alanlarda reformlar yapılmıştır. 1803 yılında çıkarılan bir kanunla
eğitim yaygın hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu çabalar Aleksandr’ın eğitime
ve devlet yönetimine vermiş olduğu önemi göstermektedir. Komite’nin tesiriyle Aleksandr
Rusya da köleliği, köylü serfliğini kaldırmayı düşünmüş ancak bu alanda ileri
gidememiş lakin serbest çiftliklere ait kanun çıkarmakla yetinebilmiştir. Yine
ilk olarak 1801 yılında yayınlanan bir bildiri ile özgür kişilere toprak satın
alma hakkı vermiş ve sadece devlet köylüleri değil toprak sahipleri tarafından
serbest bırakılan köylüler de, üzerinde çalışan serfler olmamak kaydıyla toprak
satın alabileceklerdi. Bundan sonra eski toprak sahipleri ile yenileri
arasındaki anlaşmazlıkları gidermek amacıyla ‘’ Özgür Çiftçiler’’ isimli Rusya da yeni bir sosyal ve ekonomik
sınıf meydana gelmiştir. Özgür Çiftçiler toprak sahibi olup da, var olan hiçbir
sınıfa dahil olmak istemeyen kişilerden oluşacaktır.5
Aleksandr ticaret
alanında ise Yahudilere karşı uygulanan kısıtlamalara son vermiş ve Yahudilere
tüm okullara girme, eğitimleri sırasında dinlerini istedikleri gibi yaşama ve
Üniversite eğitimi alma hakkı vermiştir. Ayrıca Yahudiler çocuklarını Rus
okullarına göndermek istemezlerse kendi açacakları Yahudi okullarında Rusça,
Almanca ve lehçe dil eğitimi almaları koşuluyla öğretim yapabileceklerdir.
Aleksandr liberal
görüşlü dostlarıyla iki yıl beraber olduktan sonra onlardan soğumaya başlamış
ve Komite’nin toplantılarına son vermiştir. Bundan sonra Rusya da yapılması
gereken değişikler ve teşkilatlanma işini halk arasında yetişen ‘’ Speranski ’’ adlı bir devlet memuruyla
gerçekleştirmeye çalışmıştır.6
NAPELEON BONAPART |
I.Aleksandr Zamanında Dış Olaylar
XIX. Yüzyıl başında Gürcüstan, birbirleriyle savaşan birkaç
küçük beylikten ibaretti. Bu durum karşısında Gürcü beylerinden XII. Gorg, Rus
Çar’ı I.Pavel’e Gürcüstan topraklarının tamamını Rus topraklarına katmasını isteyerek müracaatta bulunmuş ve Rus generallerin
önderliğinde bir hükümet kurularak 1801’de Gürcüstan’ın ilhakına
başlanılmıştır.8 Böylece Ruslar Kafkasların büyük bir kısmını ele geçirerek Doğu Anadolu sınırlarına dayanmaya
başlamışlardır.
Rusya, Napeleon’un 1804 de kendini İmparator ilan etmeden
önce Napeleon’a karşı 1802’de İngiltere ile ‘’ Amiens Antlaşmasını ’’ imzalamış ve 1803’de Avusturya, İngiltere
ile birlikte üçlü koalisyonu oluşturdu fakat bu Napeleon’a karşı durmakta
etkili olamamıştır.9 1805-1806 yıllarında Rusya, Avusturya ‘nın
müttefiki sıfatıyla Napeleon’a karşı savaş’a girişmiştir. Kutuzov’un
kumandasında bir Rus ordusu Avusturya’ya girmiş ve Austerlitz de Napeleon’a
yenilerek Ruslar kendi sınırlarına geri çekilmek zorunda kalmıştır. Rusya 1807’de
Fredland muharebesinde Fransa’ya yenildi10 ve bu yenilgiden sonra
Niemen ırmağının dogusuna çekilmek zorunda kalmış. Bu yenilgiden sonra Osmanlı
Devleti’nin de Fransa ile ittifak yapmasından etkilenerek Aleksandr Napeleon
ile savaşmak yerine onunla barış yapmayı tercih etmiş ve Fransa ile iki
antlaşma imzalamıştır. İlki Haziran 1807’de imzalanan ‘’ Tilsit Antlaşması ’’dır. Buna göre iki İmparator birbirlerinden
dost olarak ayrılmış ve Fransa Batı Avrupa’da, Rusya ise Doğu Avrupa’da
topraklarını genişletecektir. Rusya Osmanlı Devleti ve İsveç toprakları üzerine
saldırmaya başlayacaktır. Fransa ve Rusya bundan böyle İngiltere’ye karşı
müşterek bir hareket kararı almışlar ve her iki ülkeye de İngiliz mallarını
ülkelerine sokmama kararı almışlardır.11
Aleksandr, Napeleon
ile olan ilişkilerinden yararlanarak 1807-1808 yıllarında İsveç’e savaş açmış
ve Finlandiya ve Alan adalarını Rusya sınırları içine dahil etmiştir.12Rusya
hiçbir sebep olmadığı halde 1806 yılından beri Osmanlı ile savaş halinde Rus
Ordusu Boğdan ve Eflak’ı işgal etmiş ayrıca birkaç defa Tuna’yı geçerek
Balkanlara kadar ilerlemiştir. Osmanlı Devleti uzun ve zorlu geçen savaşlar
sonucu barış yapmaya mecbur kalmış ve 1812 Bükreş anlaşması imzalanmıştır.
Bu hazırlıklardan
sonra taraflar arasında savaş patlak vermiş ve ‘’Borodina Muharebesi ‘’
Fransız galibiyeti ile sonuçlanmış ve Fransızlara Moskova kapıları açılmıştır. Ruslar
geri çekilirken Moskova şehrini tamamıyla boşaltmış ve şehre giren Fransız
Orduları burada 5 hafta kalmış ve kış şartlarının kendini göstermesi, Rus
askerlerinin gerilla saldırılarından dolayı Fransızlar kayıplar vermeye
başlamalarından dolayı geri çekilmeye başlanışlardır. 1813 Ekiminde
Avusturya’nın da Rusya’ya katılmasıyla beraber Fransızlar üzerine ‘’ Leipzig
Muharebesi’’ yapılmış ve Fransız ordusunu yenmişler ve beraber Paris şehrine
girmişlerdir.14Bu savaştan sonra Aleksandr Avrupa’da barışın ve
istikrarın koruyucularından biri olmuş Rusya’yı da Avrupa’nın en güçlü ülkesi
haline getirmiştir.
Aleksandr bu
olaylardan sonra tamamen liberal eğilimleri terk ederek, muhafazakar bir
politika izlemeye başlamış ve 1814 Kasımında Prusya, Avusturya ve İngiltere ile
birlikte ittifak kurmuştur. Bu ittifakın amacı kıta sorunlarında uzlaşmacı
çözümler bulmaktı. Napeleon’un çizmiş olduğu Avrupa haritasını yeniden
düzenlemek amacıyla İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya ile birlikte ‘’ Viyana Kongresi ’’ ne katılmıştır.
Viyana Kongresi
(1814-1815)
Viyana Kongresi, Jean-Baptiste Isabey, 1815 |
Ardından Aleksandr’ın
hazırladığı ve 14 Eylül 1815’te Avusturya ve Prusya İngiltere, İsviçre arasında
‘’Kutsal İttifak’’ antlaşması
imzalanmıştır. Bu antlaşma gereği kardeşlik bağlarıyla birbirlerine bağlı
kalmayı söz vermişlerdir. Rusların amacı burada uzun bir zaman diliminde Avrupa
da kendi hakimiyetlerini korumaktan bir şey değildir. Bu ittifak vasıtasıyla
Fransa’yı daima kontrol altında tutmayı amaç edinmişlerdi. Bu ittifak’a giren
devletler 1818-1822 yılları arasında dört kongre düzenlemiş ve Avrupa’nın bazı
yerlerinde baş gösteren milliyetçi hareket yandaşı olayların önü alınmıştır. Bu
ittifak’ın önderliği Çar Aleksandr’dan, Avusturya başvekili Metternich’e
geçince Aleksandr ittifak’a aykırı hareket etmeye başlamış ve gayrı resmi
olarak, Osmanlı’ya karşı isyan eden Yunanlılara yardımlarda bulunmuştur. Ancak
devreye giren Avusturya ve İngiltere Rusların Yunanlılara yardımını önlemişlerdir.
Aleksandr, Avusturya ve İngiltere’nin Balkanlarda nüfuz kazanmasını önlemek
için, 1825 yılında Osmanlı üzerine bir sefer düzenlemeyi kararlaştırmış16
ancak ömrü buna el vermemiş ve Kırım’a yapmış olduğu ziyareti esnasında
dizanteriye tutularak ölmüştür.
Sonuç
Rus İmparatorluk tarihinde 1801-1825 yılları arasında görev
yapmış olan imparator I.Aleksandr değişen dünya koşullarına ayak uydurmak
amacıyla yapmış olduğu faaliyetler ve ülkesinde uygulamış veya uygulamaya
çalışmışmış olduğu bir takım değişikliklerle ülkesini yeniliklere açmaya
çalışmıştır. Aleksandr döneminde de görüldüğü üzere Rusların sıcak denizlere
inmek için yapmış olduğu politikalar ve Avrupalı devletler arasında uygulamış
olduğu politikalar bugünlerin güçlü Rusya’sının temellerini atılmasında bir
etken olarak görülmektedir.
DİPNOTLAR
1) Kadar ACAR, Kezban, Başlangıçtan 1917
Bolşevik Devrimi’ne Rusya Tarihi, Atlas Yayın Dağıtım
2) Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi,
Cilt 1, Anadolu Yayınları
3) KARAL, Enver Ziya, Büyük Osmanlı
Tarihi, Cilt 1, Türk Tarih Kurumu, Ankara
4) KURAT, Akdes Nimet, Rusya Tarihi Başlangıçtan
1917’ye Kadar, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2010
Anladığım kadarıyla kendi makaleniz. İçerik ve kaynakça olarak başarılı. Makalelerde resim, fotoğraf gibi görseller olmaz diye biliyorum ama olması da ayrı bir görsel şölen oluşturmuş. tebrik ederim...
YanıtlaSilMakale yazmak için beş kaynakça gerekli diye biliyorum.Ancak kaynakça sayınızı sınırlı tutmuşsunuz.Buna rağmen iyi bir çalışma olmuş.Elinize sağlık...
YanıtlaSilYusuf hocam gerçekten çok başarılı bir anlatım mevcut makalenizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.
YanıtlaSil